Hayatın sırrını çözmeye dair bir kitap: Sırtımdaki Ruh İşareti
Atalarımızdan aldığımız yüklerin bazen hayatımızı olumlu yönde etkilediğini, bazen de yaşadığımız çatışmaların kökeninde bulunduğunun altını çizen Bülent Demircioğlu, bu kodlamanın ve geçişin fiziksel olarak nasıl gerçekleştiğini ve tüm yükün ortadan kalktığı bilgisini veriyor. Omurgada biriken hastalıkların sayısı şamanlardan bize kadar ulaştı.
Omurgayı vücudumuzun bilgi deposu ve ana kaynağı olarak adlandıran yazar, evlenmemizde, meslek seçmemizde, arkadaş edinmemizde bize yol gösteren şeyin bu ana kaynak olduğuna dikkat çekerek, direksiyona geçmek için mutlaka bisiklete binmek gerektiğini ekliyor. ilk önce buraya bakın.
Yolculuğunuza dönüp iyice bakın, tökezlediğiniz, heyecanınızı kaybettiğiniz, hayal kırıklığına uğradığınız, endişelendiğiniz ve geleceğe dair umudunuzu kaybettiğiniz anları fark edin.
Hayatın sırrını arıyorum
İnsanoğlu olarak yüzyıllardır bir yandan hayatın sırrını arıyoruz, diğer yandan bu yolculukta kendimize ve herkese hep yalanlar söyledik. Farkında olmadan kaderimizin örgüsüne katkıda bulunduk ve sırrı saklayarak bir ilmek daha attık.
Yalanlarla sırların aynı şey olduğu ortaya çıktı; Sırrın olduğu yerde yalan vardır, yalanın olduğu yerde sır vardır ve bu sırlar bizi hasta eder. Hayatın sırrı insandır ama her şey bize kendimizi anlatmak için vardır, görmedik, duymadık, bilmedik.
Sayfa: 376
Yüzleşmek…
İnsanın sırrı hayatını belirlerken hastalandık, şans zannettik, değişmeyeceğini düşündük. Kendi hayatınızın değerini bilme ve HAYATIN değerini bilme yolculuğundaysanız kapıyı çalın ve içeri girin. Kendinizle yüzleşin. Çünkü hayatının hem sırrı hem de anahtarı sende…
Sayfaya bağlantı: